|
RESİM&TUGRASI |
![]() |
III. Mehmet |
Osmanlı padişahlarının 13. ve
halifelerden 78.'dir. III. Murat ile Safiye Sultan 'ın oğlu olan Sultan Mehmet,
Manisa'da 1566'da doğmuştur. İsmini, Fatih Sultan Mehmed'e benzemesi için, büyük
dedesi Kanuni Sultan Süleyman koydu. Şehzadeliğinde İbrahim Cafer Efendi ve Pir
Mehmed Azmi Efendi gibi devrin tanınmış alimlerinden tahsil ve terbiye gördü.
1583'de Manisa sancağı valiliğine tayin edildi. 1595'de babasının vefatı üzerine
Osmanlı tahtına çıktı.
AVUSTURYA VE EFLAK SEFERLERİ
Sultan Üçüncü Mehmed'in babası
Sultan Üçüncü Murad vefat ettiğinde Osmanlı-Avusurya savaşları devam ediyordu.
Sultan Üçüncü Mehmed de tahta çıkar çıkmaz Avusturya ve Eflak sorunlarıyla
ilgilendi. 1595 yılında Avusturya kuvvetleri Estergon Kalesi'ni kuşatmışlar, 40
km uzakta olan Mehmed Paşa Estergon kalesine yardıma gitmemişti. Hiçbir yardım
alamayan Estergon Kalesi kahramanca direnmesine rağmen, sayıca üstün olan
Avusturyalılara teslim olmak zorunda kaldı (2 Eylül 1595).
Sinan Paşa, Eflak
Prensi Mihai Viteazul üzerine seferler düzenledi. Osmanlı kuvvetleri Bükreş ve
Tergovişte'yi ele geçirdiler. Fakat çok geçmeden Mihai karşı saldırıya geçti ve
Osmanlı kuvvetleri geri çekilmek zorunda kaldı. Bu sırada bataklıklara düşen
Osmanlı askerlerinin büyük bir kısmı şehit oldu. Daha sonra Tuna'dan karşı
kıyıya geçilirken gerekli önlemlerin alınmamasından dolayı yeni bir saldırıya
maruz kalan Osmanlı akıncıları çok büyük kayıplar verdi.
Estergon Kalesi'nin
düşmesinden sonra Tuna kıyısındaki Vişegrad da düşmanın eline geçti. Birçok
önemli kale ve şehirlerin kaybedilmesi İstanbul'da devlet erkanı ve
yeniçerilerin tepkisine neden oldu. Yeniçeriler de Sultan'ın sefere çıkmasını
istiyorlardı.
EĞRİ KALESİNİN FETHİ
Durumun kötüye gittiğini anlayan Sultan
Üçüncü Mehmed devlet büyüklerini toplayıp şöyle dedi:
"Ceddimiz, devletimizin
kurucusu Osman Gazi Hazretlerinden, büyük dedemiz Kanuni Sultan Süleyman'a kadar
bütün padişahlar askerin önünde sefere çıkmışlardır. Dedemiz Sultan İkinci
Selim'le (Sultan İkinci Selim) cennetmekan pederimiz Sultan Murad (Sultan Üçüncü
Murad) bu usulü bozdular. Biz dahi, başlangıçta seferi paşalarımıza ısmarlamakla
hataya düştük. Asker evlatlarımız bizi başlarında görmek isterler. Kararımız
odur ki yakında sefere çıkacağız. Hazırlıklar tamamlansın. Küffara haddini
bildirmeye gitmek gerekir."
Sultan Üçüncü Mehmed kendisine karşı çıkan annesi
Safiye Sultan'a da şöyle der:
"Valide, biz Sultan oğlu sultanız,
kullanmayacaksak Eyüp Sultan Camiinde bu kılıcı niçin kuşandık? Kararımız
karardır, sefere çıkacağız. Taht uğruna devleti feda etmeyiz." 20 Haziran'da
ordu hareket etti ve kuşatılan Eğri Kalesi 12 Ekim 1596'da padişaha teslim
edildi.
HAÇOVA ZAFERi
Eğri Kalesi'nin fethinden sonra Osmanlı birlikleri ilerleyerek 15 Ekim
1596 günü Haçova'da Avrupa ordusuyla karşılaştı. Bu ordu da Avusturya, Alman,
Erdel, İspanyol, Fransız, Çek ve Leh kuvvetleri vardı. Avusturya Arşidükü
Maximilien komutasındaki düşman kuvvetleri ile yapılan savaşta Osmanlı
birlikleri, düşman birliklerinin tüfek atışlarına maruz kaldı. Pek çok askerimiz
şehit oldu.
Ordu merkezinin ele geçirilip padişahın ayrıldığı haberi yayıldı. Ancak bu
gelişmelerden haberi olmayan akıncılar canla başla savaşa devam ediyordu.
Yalnızca bu akıncı birliklerinin mücadelesi bile düşman ordusunun dağılmasına
yetti ve kazanılan Haçova Zaferi ile Osmanlılara Viyana yolu açıldı (26 Ekim
1596).
Haçova Savaşı'ndan sonra Sultan Üçüncü Mehmed İstanbul'a döndü. Avusturya
Cephesi'ne Satırcı Mehmed Paşa atanmıştı. Tata Kalesini geri almayı başaran
Satırcı Mehmed Paşa, Budin'in kuzeyindeki Vaç bölgesinde düşman kuvvetleri
karşısında başarılı olamadı. Bu arada Avusturya temsilcileri ile bir barış
antlaşması yapılmaya çalışıldıysa da, olumlu bir sonuç alınamadı. Bir süre sonra
Avusturya kuvvetleri Kanuni Sultan Süleyman zamanında fethedilen Yanıkkale'yi (Raab
Kalesi) ele geçirdiler (1598).
KANİJE KALESİ'NİN FETHİ
Satırcı Mehmed Paşa iki yıldır
hiçbir askeri başarı kazanamamıştı. Bu süre içinde bazı Osmanlı kaleleri
Avusturyalıların eline geçmişti. Mehmed Paşa'nın idam üzerine, Sadrazam Damat
İbrahim Paşa ordunun başına geçti ve Belgrad'a geldi. Bu sırada Avusturya barış
istemişti. Avusturyalılar daha önce geri aldıkları Eğri'yi ve Hatvan'ı bize
vermeyi önerdiler. Bu öneriye karşılık, Osmanlı temsilcileri Estergon, Neograd,
Vürek ve Yanıkkale'yi istediler. Antlaşma yapılamadı.
Belgrad'da kışı geçiren
Damat İbrahim Paşa, Kanije Kalesini kuşatıp sıkıştırmaya başladı. Kuşatma devam
ederken kale içinde esir olan Türklerin canlarını feda etmek uğruna havaya
uçurdukları barut deposu kalenin harap olmasına yol açtı. Ancak yine de teslim
olmayan Kanije kalesinin yardımına bu seferde Philippe Emmanuel komutasındaki
20.000 kişilik bir ordu geldi. İki ateş arasında kalan Osmanlı ordusu kahramanca
savaşmaya devam etti. Yardıma gelen düşman ordusunun geri çekilmesi üzerine, 40
gün süren bir kuşatmadan sonra Kanije teslim oldu.
Beylerbeyliğin merkezi
Kanijeye alındı, Kanije Beylerbeyliği Tiryaki Hasan Paşa'ya verildi. Sultan
Üçüncü Mehmed bu başarısından dolayı Damat İbrahim Paşa'ya kendisi padişah
olarak yaşadığı sürece sadrazamlıkta kalacağı vaadinde bulundu (10 Eylül 1601).
Kanije kalesini geri almaya çalışan Arşidük Ferdinand, Kanije'yi büyük bir
orduyla kuşattı. Tiryaki Hasan Paşa komutasındaki az sayıda asker iki aydan
fazla kaleyi korudu. Yiyecek içecek malzemesi ve cephanesi tükenmeye başlayan
Osmanlı kuvvetleri beklenmedik bir çıkışla kendisinden kat kat üstün görünen
düşman ordusunu Kanije kalesi önünde yendi (18 Kasım 1601). Bu zaferden sonra
İstolni, Belgrad ve Estergon, 1603'de de Uyvar fethedildi.
İRAN İLİŞKİLERİ
İran 1590 yılında imzalanan ve 13 yıl süren antlaşmayı bozmuştu. Şah I.
Abbas, Osmanlı Devletinin Avusturya ile savaş halinde olmasını fırsat bildi.
Ferhat Paşa Antlaşmasıyla kaybettiği toprakları geri almaya çalışan İran,
Osmanlı Devletinde çıkan Celali İsyanlarından da yararlanmaya çalışarak 25
Ağustos 1603'de savaş açtı. Şah Abbas Tebriz'i Erivan'ı aldı. İran ile savaş
devam ederken III. Mehmet 38 yaşında vefat etti.
İMAR ÇALIŞMALARI (MİMARİ)
İmar konusunda çalışmalar yaptıran Sultan Üçüncü Mehmed, süt annesi Halime
Hatun adına Gölmarmara Halime Hatun Camii ve Külliyesini, ayrıca validesi Safiye
Sultan adına da Yeni Valide Camii ve Külliyesini yaptırdı. Bundan başka birçok
camiyi tamir ettiren Sultan Üçüncü Mehmed, Yeni Camii'nin de temelini attırdı.